Ameş ne demek? Ameş kime denir? Ameş tarihi nedir?

Tabiin (Peygamber efendimizin Eshabını görenler) devrinin büyük hadis, fıkıh ve kıraat imamlarından. İsmi, Süleyman bin Mihran el-Kahili el-Esedi el-Kufi’dir. Gözlerinden çok yaş aktığı ve görmesi zayıfladığı için Ameş lakabı ile meşhur olmuştur. 680 (H. 61)de başka bir rivayette hazret-i Hüseyin’in şehid olduğu gün Kufe’de doğdu. 765 (H. 148)de vefat etti.

Kufe’ye hicret edip yerleşmiş olan Ameş, burada en son vefat eden Sahabi Abdullah bin Ebi Evfa ve Enes bin Malik’le görüşüp hadis-i şerif rivayet etti. İmam-ı A’zam Ebu Hanife’nin ilim meclisinde bulunup ondan pekçok mesele sorup öğrendi. Tabiinden, İbrahim en-Nehai, İbn-i Şihab ez-Zühri ve diğer hadis alimlerinden hadis-i şerif rivayet etti. Rivayet ettiği hadis-i şeriflerin sayısı bin üç yüzdür. Hadis ilminde hafız (100.000 hadis-i şerifi ravileri ile birlikte ezbere bilen), sika (güvenilir) bir zat olup, ilmi ve fazileti yüksek idi. İlimdeki yüksekliği sebebiyle ona “Allamet-ül-İslam” denilirdi. Hadis ilminde yüksek bir derecesi olan Ameş, Kufe’nin ileri gelen fıkıh alimlerindendi. Kıraat (Kur’an-ı kerimi usulune uygun okuma) ilminde on imamdan sonra, meşhur olan dört kıraat imamından biriydi.

Ameş, alim ve zahid bir zat olup, yediği lokmanın helalden olmasına çok dikkat eder, şüphelilerden sakınırdı. Hep ölümü düşünür, ona hazırlıklı olmak için çalışırdı. Çok ibadet ederdi. Yetmiş üç seneye yakın bir zaman bütün namazlarını cemaatle ve birinci safta kılmıştı. Sohbetlerinde herkes müsavi idi. Yani zenginler, fakirler, hatta sultanlar bile aynı safta bulunurlardı.

Buyurdu ki:

“Halkın işi-gücü fitne fesad olunca, kötüleri başlarına geçer.”

“İçinizde Allahü tealaya asi olanlar (karşı gelenler), işledikleri o çirkin işlerin isli bir duman olup, yüzlerine çökeceğinden, mahşer günü halkın önünde başlarına böyle bir hal geleceğinden niçin korkmazlar.”

Amerikyum nedir? Amerikyum özellikleri neler? Amerikyum yapısı nedir?

Alm. Americium, Fr. Americium, İng. Americium. Aktinitler serisinden radyoaktif bir element. Am kimyasal sembolüyle gösterilir. Atom numarası 95 olup periyodik tablonun III-B grubunda bulunur. Tabiatta tabii halde rastlanmaz. İlk defa 1944’te T.Seaborg ve arkadaşları tarafından nükleer bir reaktörde, plutonyum-239’dan amerikyum-241 izotopu halinde elde edildi. Bilinen bir çok izotopundan en uzun yarı ömürlü olanı Am-243 olup yarı ömrü 7950 yıldır. Am-246’nın yarı ömrü ise 25 dakikadır. En önemli izotopu Am-241’dir.

Elementin elde edilmesinde önce Pu-241 saflaştırılır. Birkaç ay bekletilen Pu-241 bozunarak Am-241’e dönüşür. Daha sonra Am-241 plutonyumdan muhtelif saflaştırma prosesleri ile izole edilir. Saf amerikyum bileşiği ilk defa 1945’te B.B. Cunningham tarafından elde edilmiştir.

Amerikyum sulu çözeltilerinde +3,+4,+5 ve +6 değerliklerini alır. Asitli sulu çözeltilerde Am+3 pembe; Am+4 (çok kararsız) açık pembe, AmO2+ sarı, AmO2+2 açık kahverengidir.

Amerikyum gümüş beyazlığında bir metaldir. Normal havada çok yavaş kararır. Erime noktası 995°C, özgül ağırlığı 13,67’dir.

Elektron düzeni (Rn) 5f77s2 ile gösterilir.

Amerikyum-241 izotopu sanayide akışkan yoğunluklarının ölçümünde, kalınlık ölçmede, uçak yakıtı göstergelerinde, uzaklık ölçüm cihazlarında kullanılmıştır. Burada Am-241’in gamma ışımasından faydalanılır. Amerikyum ayrıca izotop güç kaynaklarında kullanılan kuriyum-242’nin üretimi için başlangıç materyeli olarak kullanılır.

Amerikan Futbolu nedir? Amerikan Futbolu nasıl oynanır? Özellikleri nelerdir?

Oval bir topla elle oynanan, futboldan çok rugby’ye benzer sert bir oyun. İlk defa 1872 yılında Amerika’nın Harvard Üniversitesinde oynandı. Amerika’da büyük ilgi görmekle beraber diğer ülkelerde fazla yaygın değildir.

Oyuncular birbirleriyle temas halinde bir bakıma kavga ederler. Baş ve eklem yerlerini korumak için, oyuncular maç esnasında özel bir kıyafet giyerler. Oyun, on bir oyuncu ve çok sayıda yedekten meydana gelmiş iki takım arasında oynanır. Oyun esnasında ölen futbolcular bile olabilir. 1905’te bu oyundan Amerika’da 18 kişi ölmüştür.

Maç, yarımşar saatlik iki devre halinde oynanır. Topu taşıyana yol açmak için rakip oyuncuların düşürülmesi serbesttir. Oyun ayak vuruşuyla başlatılır. Top, elle sahanın her tarafına ulaştırılır. Topu ayakla sürmek yasaktır. Süren oyuncu cezalandırılır ve top karşı takıma verilir. Rakip takımın kale çizgisi topla geçilirse 6 sayı alınır. Eldeki top, bırakılıp yere değmeden şutlanır veya yere konularak vurulur. Bu esnada top, rakip kalenin yan direklerinin arasından (yatay direğin üstünden) geçirilirse, 3 sayı kazanılır. Oyun sahasının boyutları 91×49 metredir. Kale, “Y” biçimli bir sapanı andırır. Kale direklerinin düşey ayak yüksekliği 3 m, yan direklerinin arası 6,66 m’dir.

Amerika Birleşik Devltetleri tarihi nedir? ABD siyasi ve fiziki yapısı nedir? ABD ekonomisi!

Ormanları, çölleri, dağları, yüksek düzlükleri ve verimli ovaları ile çeşitli özellikleri bulunan dünyanın en büyük ülkelerinden biri. Kıta üzerinde bulunan ABD; doğuda Atlas Okyanusundan batıda Büyük Okyanus’a kadar 4.500 km genişliğindedir. Kuzey sınırını Kanada, güneyini ise Meksika körfezi çevirmektedir. Saatte 96 km hızla giden bir tren, ülkenin bir ucundan öbür ucuna 48 saatten fazla bir zamanda varabilir.

Alaska ve Hawai’yi de içine alan ABD’nin 9 milyon kilometrekareden fazla yüzölçümü vardır. Alaska, Kanada’nın kuzeybatısındadır. Hawai ise, Büyük Okyanusda olup, kıta üzerindeki ABD’nden 3.200 kilometre uzaklıktadır. Alaska 50 eyaletin içinde yüzölçümü en fazla olanıdır. Ülkenin güney tarafında bulunan Teksas ikinci gelmektedir. Teksas başlı başına Fransa’dan büyüktür. Alaska ise Teksas’tan iki kat daha geniştir.

Tarihi

12 Ekim 1492’de Kristof Kolomb Amerika kıt’asını keşfettikten sonra ilk olarak İngilizler 1607’de Virgina’da Jamestown’a yerleştiler.

Büyük ekonomik fırsatlar, dini ve siyasi özgürlük haberlerinin çekiciliği ile bir çok ülkeden göçmenler giderek Birleşik Amerika’ya akın ettiler. Göçler en çok 1880-1914 yılları arasında oldu. 1820 ile 1973 yılları arasında ABD 46 milyondan fazla göçmen kabul etmiştir. Bunların çoğu Avrupa’dan olmakla beraber, Latin Amerika, Asya, Afrika, Avustralya ve Kanada’dan da fazla mikdarda gelenler oldu. Bugün Kuzey Amerika’nın ilk yerlileri olan Kızılderililerden 1.360.000’e yakın bir nüfus kalmıştır (1987). Bunların çoğu batıda yaşamakla beraber, güney, kuzey, orta bölgelerde de Kızılderili vardır. 300’den fazla birbirinden ayrı Kızılderili kabilesinden en büyüğü, güneybatıdaki “Navaho” kabilesidir. On yedinci asır başında kızılderili nüfusu Avrupa’nın o tarihteki nüfusundan fazla idi. Ancak bu millet soy kırımına tabi tutuldu. Zenciler Amerika’ya önce Afrika’dan köle olarak getirilmiştir.

Abraham Lincoln’un 1863’teki Kölelerin Azad Edilmesi Bildirisi ile bunların hür oldukları, 1865’te Amerikan Anayasası’ndaki on üçüncü değişikliğin onaylanması ile kabul edildi. Bunların torunları şimdi nüfusun yaklaşık % 12’sini meydana getirirler. Zenciler ülkenin her tarafına dağılmışlardır. Chicago şehrinde zenci nüfusu bugün 1940’takinin üç katı yaklaşık olarak iki milyondur. Zenci nüfusun en fazla olduğu yer New York eyaletidir. 20 yılda bir milyona yakın bir artışla 2.402.000 olmuştur.

Avrupalıların göçleri sonunda Amerika’da çeşitli koloniler kuruldu. 4 Temmuz 1776’da 13 Amerikan kolonisi İstiklal Beyannamesini imzaladılar. İngilizlerle yapılan bağımsızlık savaşlarını kazanarak istiklallerini kazandılar. Böylece ABD kurulmuş oldu. 1787’de ilk Anayasası hazırlandı ve George Washington ilk Cumhurbaşkanı seçildi. Önceleri Philadelphia’da bulunan federal başkent 1801’de Washington’a nakledildi. 1803’de Leousinia Fransa’dan, 1801’de Florida İspanya’dan satın alınarak ABD topraklarına katıldı. 1860’da kölelik konusundaki anlaşmazlıklar neticesinde Güney Carolina ve altı güney eyaleti birlikten ayrıldı ve bunlar Amerika Konfedere Eyaletlerini kurdular. 1861’de başlayan güney-kuzey içsavaşı 1 Ocak 1863’te güney eyaletlerdeki köleleri hürriyete kavuşturan bir beyannamenin yayınlanması ve buna bağlı olarak 9 Nisan 1865’te Konfedere Eyaletlerin teslim olması ile sona erdi. Bu savaş ABD’ye Guam ve Porto Riko’yu kazandırdı. 1867’de Alaska Rusya’dan 20 milyon dolara satın alındı. 6 Nisan 1917’de Almanya’ya savaş ilan edilerek Birinci Dünya Harbine katıldı. 7 Aralık 1941’de Japonların Hawai’deki Pearl Harbour üssüne saldırması üzerine ABD İkinci Dünya Savaşına da katıldı ve galip devlet olarak çıktı.

Fiziki Yapı

Amerika Birleşik Devletlerinin toprakları birbirinden farklı beş bölgeye ayrılır: Atlas Okyanusu kıyısındaki ovalar, Appalachian Dağları, içteki geniş düzlükler, batıdaki düzlükler, Pasifik Okyanusu kıyı sıradağları ve bunlarla deniz arasında kalan dar şerit.

Atlas Okyanusu kıyısındaki ovaların denizden yüksekliği oldukça fazladır. Güneye doğru gidildikçe genişleyen bu ovalar nüfus bakımından çok kalabalıktır.

Ovalar: İç ova, bölgenin tarıma elverişli ve tarımın yapıldığı en büyük bölgedir. Appalachian Yaylasından kayalık dağlara kadar uzanan bu bölgede dünyanın en büyük çiftlikleri bulunur. Yalnız eskiden buzlarla kaplı olan ovanın kuzeyi tarıma elverişli olmadığından pek tarım yapılmaz. Ovada Superior Gölü kıyısındaki Ozok yaylası, Güney Missouri’deki ova, Hito yaylaları gibi yaylalara da rastlanır. Burada bütün suları kolları ile toplayan Mississippi Irmağı bölgenin en büyük hayat kaynağıdır.

Yaylalar: Batıdaki düzlükler, yaylalar çok dağlıktır. Yükseklikler yer yer 4000 metreyi geçer. Bu dağlar Appalachian Dağlarından kopmuşlardır. Batı Okyanus kıyılarındaki kıyı dağlarına kadar uzanırlar. Dağların kuzeyinde kalan bölge ise, Amerika’nın en kurak yeridir. Yer yer tam bir çöl görünümündedirler.

Dağlar: Pasifik Okyanusu sıra dağları Amerika’nın batı kıyısı boyunca güneye doğru uzanır. Dağlar kıyıya sarp olarak inerler. Bu sebepten ovalar çok dardır. Nüfus buralarda fazladır. Doğudaki kıyı ovasından sonra en fazla nüfus bu bölgededir. Bölgedeki Sacramento ve San-Jook’ın ırmaklarının akdığı vadiler, hem yerleşim hem de verim bakımından çok önemli yerlerdir.

Appalachian Dağları, zamanla pekçok değişikliğe uğramıştır. Yer yer yayla görünümündedirler. Büyük bir kısmı tarıma elverişli değildir. Şehirler daha ziyade kömür ve petrol olan bölgelerde toplanmıştır. Güneyde, Florida’dan Meksika’ya kadar uzanan, tarım bakımından çok zengin bir ova vardır.

İklim

ABD’de çok değişik iklimler görülür. Doğu ve batı kıyılarındaki sıradağlar, okyanusların iç kısımların iklimine te’sir etmesini önlediklerinden, bu kıyı şeritleri hariç bütün ülkede kara iklimi hakimdir.

Orta kısımlar çok yüksek olduğundan, mevsimler arasında pek fazla sıcaklık farkı yoktur. Appalachian Dağları mühim bir engel meydana getirmezler. Yaz mevsiminde orta bölgelere alçak basınç hakim olmasına rağmen, okyanustan gelen nemli hava Appalachianlar tarafından engellenmediği için orta bölgeler yaz mevsiminde bol bol yağış alırlar. Batı taraflarında yağış azalır.

Atlantik Okyanusuna kıyı olan şeridin güney kısmı nisbeten yağışlı ve ılıman olmasına rağmen, kuzeyi daha serin olup kışları pek şiddetli geçer.

Meksika körfezine bakan güney kısım açık ve düz olduğundan bu kısımlarda tropikal iklim hakimdir. Burada yazlar sıcak, kışlar ise ılımandır. Her mevsimde bol yağış görülür. Alaska kıyı şeridi, denizden etkilenen bir iklime sahib olmasına rağmen, iç kısımlarında çok şiddetli soğuklar görülür.

Tabii Kaynaklar

Su: Amerika’nın gelişmesinde suyun çok büyük rolü olmuştur. Batıdaki çöllük bölgeler dışında, ülkenin her tarafında bol tatlı su vardır. Mississippi, Ohia, Hudson ve Colorado gibi büyük nehirler binlerce kilometrelik tarım alanı olan verimli vadileri sularlar. Daha ilk günlerde iyi işleyen bir tarım sisteminin kurulması, endüstrinin gelişmesi hep bol su kaynakları ile mümkün olmuştur.

Bugün şehirlerde günlük ihtiyaç için harcanan su, çiftçilerin tarlalarını sulamakta kullandıkları suyun % 63’ü, endüstride kullanılan tatlı suyun % 93’ü ve elektrik üretimi için kullanılan suyun hemen hemen hepsi Amerika’nın nehir ve ırmaklarından sağlanır. İlk zamanlarda insan ve ticari eşya taşımacılığında önemli yeri olan nehirlerin bugün de yük taşımada önemli yeri vardır.

Ormanlar: ABD topraklarının yaklaşık üçte biri ormanlıktır. Bunun 240 milyon hektardan fazlası ticari nitelikte olup başta kereste, reçineler ve diğer ürünler ülkenin en büyük endüstri kaynaklarıdır. Orman ürünleri çok yaygın olarak kullanılır.

Birleşik Devletler ormanlarının yaklaşık 91 milyon hektarı, kanun gereğince, halkın faydalanması için “milli orman” olarak ayrılmıştır. Korunan bu ormanlar Amerikalılara geniş tatil alanları sağladığı gibi akar sular için gerekli su bölümü çizgisi ve yabani hayvanlar için de barınak olur.

Maden ve Mineraller: ABD kendi temel endüstrisi için gerekli metal ve mineral bakımından çok zengindir. Ülke kendi çelik fabrikaları için yılda 80 milyon tondan fazla demir üretir. Çelik, diğer 200.000 kadar ürünün yapımı için gereklidir. Demir cevherinin dörtte üçü, büyük göllerden Superior gölü bölgesinden çıkar. Her ne kadar derecesi yüksek cevherin büyük bir kısmı kullanılmış bulunuyorsa da daha yüzyıllarca yetecek kadar düşük demir cevheri vardır.

Amerika’nın başlıca tabii kaynaklarından ikincisi kömürdür ve bol mikdarda bulunmaktadır. Yüzlerce yıl yetecek geniş rezervleri vardır. Kömürün büyük bir kısmı elektrik üretimi için kullanılır ve ülkenin elektrik enerjisinin yarısı bu şekilde elde edilir. Plastik ve diğer sentetik maddelerin imali yanında kimya endüstrisinde de çok mikdarda kömür kullanılır.

Birleşik Devletlerdeki petrol kuyularından yılda 3.200.000.000 varilden fazla petrol çıkarılır. Gaz ve benzin gibi petrol ürünlerinin üretimi, işlenmesi ve pazarlanması Amerika’nın en büyük endüstrilerinden biridir.

Ülkede enerjinin %33’ten fazlasını, doğal olarak elde edilen veya kömürden çıkarılan havagazı sağlar. Doğal gaz, evleri ısıtmak ve endüstride kullanılmak üzere büyük borularla gaz alanından binlerce kilometre uzaklıktaki şehir ve kasabalara taşınır.

Amerika’da büyük ölçüde çıkarılan öteki maden ve mineraller arasında çinko, bakır, gümüş ve sun’i gübre üretiminde kullanılan fosfat vardır.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Birleşik Devletlerde her on yılda bir geniş ölçüde nüfus ve endüstri sayımı yapılmaktadır. 1790’da ilk sayım yapıldığında bu genç devletin nüfusu 4 milyondan az olup, çoğu doğu kıyısında yaşıyordu. Bugün 250 milyondan fazla nüfusu vardır. Son 20 yıl içinde pekçok insan ülkenin batı ve güney bölgelerine göç etmiştir.

Şehirler: Büyük Okyanus kıyısındaki California nüfus bakımından en büyük eyalettir. Atlas Okyanusu kıyısındaki New York eyaleti ikinci gelmektedir. Diğer bir batı eyaleti olan Colorado’da ise, ülkenin gösterdiği artışın hemen hemen iki katı oranında bir nüfus artışı olmaktadır. Arizona’nın nüfusu 1960’tan bu yana iki kat artarken, Nevada’nın ki, aynı müddet içinde üç katına varmıştır. Bir güney eyaleti olan ve güzel iklimi ile tanınan Florida’nın nüfusu 1960’tan bu yana takriben % 100 oranında artmıştır.

New York şehri Amerika’nın en büyük şehri ve dünyanın en büyük limanıdır. 1988 nüfusu 7.346.350 idi. Aynı zamanda, banliyölerin nüfusu yaklaşık 2 milyondur.

California’da Los Angeles 3.402.342 (1988) nüfusu ile ikinci büyük şehirdir. Chicago 2.994.100 nüfusu ile üçüncüdür. Yaklaşık 1.700.00 nüfuslu Philadelphia dördüncüdür. Philadelphia’nın Amerika tarihinde önemli bir yeri vardır. Çünkü Bağımsızlık Beyannamesi ile Birleşik Devletler anayasası burada onaylanmıştır.

Ülkenin başkenti Washington yaklaşık 637.000 nüfusa sahiptir. Ülkenin başkenti olarak özel bir şekilde planlanıp inşa edilmiştir.

Eğitim: Bir asır evvelinde yüzde yirmi olan okuma-yazma bilmeyenlerin oranı, bugün % 1’dir. Okul ve üniversitelere kayıtlı öğrencilerin sayısı 60.000.000 kadardır. Fen ve matematik derslerine, yabancı dillere verilen önem artmakta ve öğrencilerin diğer milletlerle çeşitli kültürler hakkında bilgilerinin genişletilmesine çalışılmaktadır. Öğretimde televizyon ve filimlerden geniş ölçüde faydalanılır. Eyaletlerin bir çoğunda 7-16 yaş arası için eğitim parasız ve mecburidir.

Sosyal güvenlik: İşçi 65 yaşında emekli olduğunda, daha önceki kazançları ile ilgili bir orana göre kendisine emekli aylığı bağlanır. 62 ile 64 yaşları arasında emekli olanların aylıkları daha azdır.

Din: Kendi ibadethanesini ve dinini seçme ve kendi vicdanına göre ibadet hürriyeti her Amerikalının hakkıdır. Birleşik Devletler Anayasası’nda yapılan ilk değişiklik şöyledir: “Kongre, belirli bir dinin mecburi olması için veya ibadet hürriyetini yasaklayan bir yasa yapamaz.” Her eyaletteki Amerikalılar aynı ibadet hürriyetine sahiptirler.

Bütün ülkede 219 mezhebe bağlı 331.000 yerel kilise grubu vardır. Dünyadaki bütün batıl inançların merkezi bu ülkedir. İslam, budist, Rus Ortodoks ve Yunan Ortodoks dahil, yeryüzündeki belli başlı dinlerin tamamı Birleşik Amerika’da temsil edilmektedir. İslamiyet’i kabul edenlerin sayısı günden güne artmaktadır.

Siyasi Hayat

Yönetim biçimi: Amerika Birleşik Devletleri 50 eyaletten meydana gelen bir federal birliktir. Ulusal hükumetin merkezi, District of Colombia’dır. Anayasa, ulusal hükumetin bünyesinin ana hatlarını tesbit eder. Yetkileri ile faaliyetlerini belirtir. Kendine has anayasa ve yetkilere sahib olan her eyalet de öteki işlerden sorumludur. Her eyalet; yönetim bakımından şehir, kasaba, nahiye ve köylere ayrılmıştır. Her eyaletin seçimle gelmiş kendi hükumetleri vardır.

Hükumet: Amerika’da hükumet, “halk hükumetidir”, halk tarafından kurulur. Kongre üyleri, başkan, eyalet yetkilileri, kasaba ve şehirleri yönetenler, halk tarafından seçilirler. Hakimler de, doğrudan doğruya halk tarafından seçilir veya seçilmiş yetkililer tarafından tayin edilir. Kamu görevlileri, görevlerini iyi yapmadıkları veya kanunları ciddi bir şekilde ihlal ettiklerinde, görevden uzaklaştırılabilirler.

Anayasa, kişilerin hak ve hürriyetlerini teminat altına almaktadır. Ve bu hak ve hürriyetler, 1791’de Anayasa’ya eklenen ve İnsan Hakları Beyannamesi adı verilen ilk on değişiklikte belirtilmektedir.

Anayasa, hükümetin yetkilerini üçe ayırmıştır: Başında Başkan olan yürütme, Senato ve Temsilciler meclisi olmak üzere Kongre’nin her iki kanadını ihtiva eden yasama ve başta Yüksek Mahkeme olmak üzere yargı. Anayasa, her birinin yetkisini sınırlamakta ve birinin gereğinden fazla yetki sahibi olmasını engellemektedir.

Eyalet hükümetlerinde de, sistem, federal hükumet sisteminin hemen hemen aynıdır.

Her eyalette yürütme kuvvetinin başında bir vali vardır. Eyalet hükumetleri düzeni koruma, çocuk ve gençlerin eğitimi, yol inşaatı gibi işlere bakar. Federal hükumet, milli ve milletlerarası ve birden fazla eyaleti ilgilendiren meselelerle uğraşır. Vatandaşların günlük hayatını etkileyen kanunlar, şehir ve kasabalardaki polis teşkilatı tarafından uygulanır. FBI diye bilinen Federal Soruşturma Bürosu; eyalet sınırlarını geçen suçluları, federal kanunlara aykırı hareket edenleri araştırır ve takib eder.

Federal hükumet:  ABD Başkanı, genel seçimle dört yıllık bir süre için seçilir. Seçilen Başkan, sürenin sonunda bir devre daha seçilebilir. Başkanın Amerika’da doğmuş ve yaşının en az otuz beş olması gerekir. Yılda 200.000 dolar üzerinde maaş ve ilaveten masrafları için de 50.000 dolar alır; fakat bunların toplamı üzerinden gelir vergisi öder. Ayrıca seyahat ve misafir ağırlama masrafı olarak vergiye tabi olmayan 100.000 dolar alır.

Başkan, Kongre tarafından onaylanmış bir kanun tasarısını “veto” eder veya bunu imzalamayı reddederse; Kongre’nin her iki kanadı tarafından üçte iki oyla alınan bir karar bu vetoyu hükümsüz kılar ve tasarı kanunlaşır. Başkan; federal hakimleri, büyükelçileri, yüzlerce hükümet yetkilisini tayin eder. Başkanın ölümü, istifa etmesi veya kalıcı olarak sakatlanması halinde görevi seçime kadar başkan yardımcısı yürütür.

Birleşik Amerika Anayasası uyarınca, görev süresi tamamlanmamış bir Başkan, ancak görevi kötüye kullandığı iddiasının, yeterli delile dayanılarak, Temsilciler Meclisinde üyelerin üçte iki çoğunluğunun tasdik etmesi ile görevden alınabilir. Bugüne kadar yalnız bir Amerikan Başkanı görevi kötüye kullanmakla suçlanmıştır. O da 1868’de muhakeme edilerek beraat eden Andrew Jackson’dır. Ancak 1974’te Başkan Richard Nixon dahil, yüksek makamda birçok yetkilinin karıştığı seçim kampanyasında kanundışı para toplama olayı mahkemeye intikal etti. Watergate olarak adlandırılan bu olayda Nixon, mahkemeye çıkmadan istifa etti ve yerine Gerard Ford geçti.

Yasama kolu olan Kongre; Senato ve Temsilciler Meclisi’nden meydana gelir. Senatörler 6 yıl, Temsilciler Meclisi üyeleri ise iki yıl için seçilirler. Senatör ve Temsilciler aday olmak istedikleri sürece tekrar seçilebilirler.

Elli eyaletin her biri, Kongre’ye iki senatör gönderir. Senatonun üçte biri, her iki yılda bir seçilir. Senatör seçilmek için adayın otuz yaşını doldurması ve seçilmesinden en az dokuz yıl önce Amerikan vatandaşı olmuş bulunması şarttır.

Temsilciler Meclisinin 435 üyesi vardır. Her eyalet, kendi nüfus oranına göre belli sayıda üyeye sahiptir. Eyaletler aşağı-yukarı eşit nüfuslu seçim bölgelerine ayrılır ve her bölgenin seçmenleri Kongre’ye bir temsilci üye seçerler. Bir üyenin en az yirmi beş yaşında ve en az yedi yıllık Amerikan vatandaşı olması gerekir.

Bir tasarının kanun olabilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Dış siyaset: Ülkenin kuruluşundan beri dış siyasetin yönetiminde başlıca söz sahibi Başkan olmuştur. Bununla birlikte, yetkileri sınırsız değildir. Giriştiği taahhütlerin Kongre tarafından tasdik edilmesi gerekir.

Amerika, Birleşmiş Milletlerin Anayasası uyarınca kurulan Kuzey Atlantik Anlaşması Teşkilatı (NATO), Amerika Devletleri Teşkilatı (OAS) gibi bölge savunma gruplarına ve barış ile gelişmeyi destekleyen diğer kuruluşlara da katılmıştır.

Amerika’nın yönetimindeki topraklar: Karaipler denizinde 9000 kilometrekarelik bir ada olan Porto Riko, Amerika Birleşik Devletlerine bağlıdır. 3.410.000 nüfusu ABD vatandaşıdır. Valilerini ve yasama meclislerini kendileri seçerler.

Yine Karaipler denizinde Virgin Adaları 1917’de Danimarka’dan satın alınmıştır. Adanın yüz bin nüfusu ABD vatandaşı olup, valilerini ve tek yasama organı olan Senato’yu kendileri seçerler. Virgin Adalarında 346 kilometkare tutan elli küçük ada vardır.

Panama’da; kanalın iki tarafında sekiz kilometre uzunluğunda bir kara şeridi olan Panama Kanalı Bölgesi, iki ülke arasındaki antlaşmalar uyarınca, 1904’ten 1978’e kadar Amerika’nın kontrolü altındaydı. 7 Eylül 1978’de iki ülkenin liderleri bölgenin % 65’ini 31 Aralık 1989’da ve geri kalan kısmını da 2000 yılında Panama’nın kontrolüne veren yeni bir antlaşma imzaladılar. Birleşik Devletlerin kanalın savunması ve işletilmesindeki sorumluluğu da bu tarihte Panama’ya devredilecektir.

Ekonomi

Tarım: Amerika, çok yumuşak bir iklim ve bol verimli topraklara sahiptir. Amerika kıt’ası üzerindeki toprakların % 47’si tarıma elverişli arazidir. 152 milyon hektar arazi ekilmekte ve 560 milyon hektar arazi de mer’a olarak kullanılmaktadır. Ekilen arazinin yaklaşık 20 milyon hektarı sulanmaktadır. Amerika’da yaklaşık olarak 2.300.000 çiftlik vardır. Bunların ortalama büyüklüğü 184 hektardır. Fakat doğudaki çiftlikler çok daha küçük olup, işin çoğunu aile fertleri yapmaktadır. Son elli yıl içinde çiftliklerde yaşayanların sayısı büyük ölçüde azalmıştır. Bugün sadece 6.200.000 kişi çiftliklerde yaşamaktadır. Bununla birlikte üretimde çok büyük bir artış vardır. Başlıca ürünleri mısır, buğday, pamuk, tütün ve meyvadır.

Sun’i gübre, zararlı ot ve böcekleri kontrol altına almak veya yok etmek için kimyevi maddeler kullanımı, bitki ile hayvan hastalıklarını kontrol altına almada geliştirilmiş metodlar, çiftliklerin verimini çok arttırmıştır. Çiftlik ürünlerini dondurma, konserve, saklama, paketleme ve pazarlamada modern usuller, israf ve bozulmayı önlemekte ve tüketiciye bozulabilir besin maddelerini yalnız mevsiminde değil bütün yıl boyunca elde etme imkanı vermektedir. Mısır, yulaf, pamuk, pirinç, soya fasülyesi ve tütün, yetiştirilen başlıca tarım ürünleridir.

Balıkçılık: Amerika, en büyük balık üreticisi ülkeler arasında yer alır. Tahminen 250.000 balıkçı vardır. Tutulan balığın yarısından fazlası insan gıdası, geri kalanı hayvan maması olarak veya endüstri ve ihraç için balık yağı çıkarmada kullanılır.

Endüstri: 20 milyon kadar Amerikalı imalat işlerinde çalışır. Bunlardan yaklaşık beş milyonu elektrikli gereçler ve ulaşım araçları dışında kalan makine imalatı ile uğraşır. Her birinde bir milyondan fazla işçinin çalıştığı diğer endüstri bölümleri arasında gıdaların işlenmesi (konserve vb.), giyim, madeni eşya, elektrikli makinalar, tahta işleri ve mobilya, dokumacılık, matbaacılık, yayıncılık ve kağıtçılık vardır. Yeni Alaska Eyaletinin başlıca imalatı konserve, balık ve kereste; Hawai’nin ise, şeker, konserve ve ananastır.

Bugün endüstri süratle artan nüfusun ihtiyacını karşılamak için daha az zamanda, daha az insan gücü kullanarak, daha çok üretimde bulunmaktadır. Amerikan ekonomisinin bir bütün olarak 1987’deki mal ve hizmetin yıllık üretim değeri gayr-i safi milli hasıla olarak 4.486.176.000.000 dolardı. Amerikan endüstrisi daha ziyade ülkenin doğusunda yerleşmiştir. Fakat batı ve güneyi de artık tarıma dayanan bölgeler olmaktan çıkmaktadır. Endüstri yayılmakta, merkez fabrikalarından uzakta ve tabii kaynaklara, pazarlara ve yetişmiş işçilerin bulunduğu yerlere yakın modern fabrikalar kurulmaktadır.

Haberleşme: Radyo, gazete ve televizyon önemli haberleşme araçları haline gelmiştir. Ülke yayınlarının hemen hepsi özel kuruluşlar tarafından yapılmaktadır. Hükumet, ülke içinde yayın yapmaz ve programların konusunu kontrol etmez. Yüzlerce istasyon İngilizceden başka dillerde yayın yapar. Aynı zamanda kamu güvenliği, havacılık, endüstri, deniz ve kara nakliyatının ihtiyaçlarına hizmet eden özel maksatlı istasyonlar vardır. 1989 sonuçlarına göre ABD’de 64.986.000 satışlı 1.616 günlük gazete, 17.561 radyo ve 6.387 televizyon istasyonu bulunmaktadır. Radyo alıcı sayısı 515.496.000, televizyon alıcısı ise 195.795.000’dir.

Ulaşım: En çok rağbet gören ulaşım aracı otomobildir. 139.000.000’dan fazla araba çalışmaktadır ve kullanılan benzin yılda 300 milyar litreyi geçer. Bugün yılda 10 milyon otomobil, kamyon ve otobüs üretilmektedir.

Amerika’nın her tarafındaki sert kaplama yüzeyli olan yolların uzunluğu 6.243.340 km civarındadır. Diğer yollar ise bir milyon kilometreden fazladır. 68.400 kilometrelik eyaletler arası geniş sür’at yolları, başlıca Amerikan şehirlerini birbirine bağlamıştır.

Şehirler arası ulaşım ve taşımacılıkta demiryolları önemini korumaktadır. Demiryollarının uzunluğu 296.497 kilometredir. Ayrıca St. Lawrence-Büyük göller su yolunun dışında 41.000 kilometrelik bir iç su yolu ağı da bulunmaktadır.

Uçakla yolculuk rağbet görmektedir ve yılda 500.000.000’den fazla insan uçakla yolculuk yapmaktadır. Ülkede 12.700 sivil havaalanı, 37 karayolu şirketi vardır. Yirmi altı bölgesel kontrol merkezi şehirlerarası hava trafiğini idare eder.

Dış ticaret: Birleşik Devletlerin başlıca ihraç malları arasında makine, tarım ve otomotiv ürünleri ile uçak, kimyasal maddeler, yiyecek (kahve dahil), demir ve çelik ürünleri gelir. 1990 yılında Birleşik Devletlerin ihracatı 392.627.400; ithalatı ise 516.717.500 dolar olmuştur. Son yıllarda ticaretteki bu dengesizlik çoğunlukla 1974’te dünya piyasasında petrol fiatının üç kat artması ile başlayan petrol ithali giderindeki artışlardan kaynaklanmaktadır.

Yeryüzü bilimleri: ABD’li bilim adamları son bir kaç yıldır, birçok önemli konuda ilerlemeler kaydetmişlerdir. Yeryüzünde çok çeşitli tabii kaynaklar ile çevre incelemeleri konusunda önemli uygulamaları olabilecek özellikler ve olayları gözlemek ve kaydetmek için karada ve uzayda kullanılmak üzere yeni araçlar geliştirilmiştir. Dünyanın uydu tarafından incelenmesi, ürün tahmini ve ürünün sağlığının takibi, su kaynaklarını kirleten şeylerle; su baskını alanlarının tesbiti ile kara ve su planlamasında kullanılacak çeşitli haritaların hazırlanması için büyük yardım vad etmektedir.

Uzay: 1958’deki ilk uydusundan bu yana ABD Ulusal Havacılık ve Uzay İdaresi (NASA) insanlı ve insansız olarak yüzlerce uzay aracını uzaya göndermiştir.

Bunlardan bazıları inceleme aletlerini dünya üzerine çevirir, diğerleri ise uzay boşluğunu inceler. Bazıları da yakın incelemeler için Jüpiter ve Satürn gibi uzak gezegenlerin yanından uçarlar. Bu uçuşların sonuçları teknolojide tamamiyle yeni sahalar açmıştır. ATS-6 gibi tecrübi haberleşme uyduları, sağlık ve tıbbi yardımı yaygınlaştırmada ve Birleşik Devletlerin uzak bölgelerinde yaşıyanlara üniversitelerden radyo ve video yayınları ile eğitim programını ulaştırmada yeni usüller getirdiler. ATS-6, Hindistan hükumeti tarafından daha önce hiç televizyon görmemiş yüzlerce köylüye sağlık, tarım ve mesleki kabiliyet sağlamak üzere eğitici programlar yayınlamada kullanılmıştır.

Ayın üzerine inmek için yapılan tarihi altı Apollo uçuşu bir gezegenin insan tarafından incelenmesini sağlamıştır. Astronotlar Ay’dan 360 kg ağırlığında kaya ve başka maddeleri alarak dünyaya getirmişlerdir.

İnsansız olarak yapılan diğer gezegenlerarası araştırmalarda, Mariner 10 uzay gemisi, güneşe en yakın gezegen olan Merkür’ün yanından üç kere geçerek bu gezegenin dünya ve ay ile olan benzerliklerini ortaya çıkarmıştır. Mariner 9 ise bir yıla yakın süre Merih yörüngesinde uçmuş ve iki Viking uzay gemisinin uçuşu ile 1976’da Merih’e inişlerini hazırlamıştır. Viking uçuşları Merih yüzeyinin fevkalade fotoğrafları ile dünya şartlarının daha iyi bir şekilde anlaşılmasına yol açacak meteorolojik ve jeolojik bilgi sağlamıştır. 1973 ve 1974 yıllarında Pioneer 10 ve 11 uzay gemileri Jüpiter gezegeninin ilk defa yakın fotoğraflarını çekmişlerdir. Pioneer 10 gezegen yolculuğuna bizim güneş sistemimiz dışında devam ederken, Pioneer 11, etrafındaki halkalarla esrarengiz bir gezegen olan Satürn’e doğru yola çıkarak 1979 Eylül’ünde oraya varmıştır.

1978 Aralık ayında, aynı yıl daha önce bir tarihte atılmış iki Pioneer uzay gemisi Venüs’e ulaşmıştır. Birinci uzay gemisi Venüs etrafında yörüngeye girmiştir. Ve hala bu yörüngede gözlemlerini sürdürmektedir.

İkinci uzay gemisi ise beş ayrı bilimsel parçaya ayrılarak Venüs’ün atmosferine girmiş ve gezegenin yüzeyine inmiştir.

Üçlü ekipler halinde dokuz astronot 1973 Mayıs’ından 1974 Şubatına kadar dünya yörüngesindeki uzay istasyonu Skylab’de çalışmıştır. Projenin vaktinden evvel sona erdirilmemesine sebep olabilecek birçok teknik problemlere rağmen elektronik, yerbilimleri, güneş fiziği, tıp ve biyoloji alanlarında elde edilen bilgiler dolayısı ile Skylab, 1970’li yılların en verimli bilim mühendislik projesi olmuştur.

Voyager, 1980 Kasımında Satürn yörüngesinde uçarken bilim adamlarını hayrete düşüren bilgi toplamış, üç yeni ay ile gezegenin etrafını çevreleyen bin veya daha fazla halka keşfetmiştir. 1986’da Üranüs’e ulaştığı gibi 1989’da da Neptün’e ulaşacak olan Voyager 2’nin Satürn yakınından geçmesi, yeni keşifler ve harikulade fotoğraflar sağlayacaktır.

Amerika’nın sonuncu en önemli uzay programı, uluslararası katılmalar ile daha ekonomik ve daha sık uzay uçuşlarına imkan sağlayacak, yeniden kullanılabilir bir uzay aracı olan, uzay mekiğidir. 1984 yılı başlarında uzay mekiği başarı ile seyahatini tamamlayıp, dönmüştür.

1986 uzay mekiği, uçuşunu gerçekleştirdiği sırada Atlas Okyanusu üzerinde infilak etti. Bu hadise, insanlı uçuşların bir süre ertelenmesine sebeb oldu. Uzay mekiği programı 1989’da devam etti ve beş sefer yaptı.

Orta Amerika tarihi nedir? Orta Amerika fiziki yapısı, tarihi ve özellikleri neler?

Amerika kıt’asının iki yarısını birbirine bağlayan dar bölge. Yüzölçümü 600.000 kilometrekaredir.

Fiziki Yapı

Orta Amerika’nın güneybatısı dağlıktır. Dağlar kuzeydoğuya gittikçe alçalır. Kıt’anın güneybatı kıyıları ovalık olmakla birlikte, bunlar dağlar ile deniz arasında dar bir şerit halinde bulunurlar. Panama Kanalı Orta Amerika’nın en dar yerindedir. Bu kanal, Atlas Okyanusu ile Büyük Okyanusu birbirine bağlar.

Orta Amerika dağlarının en bariz özelliği, jeolojik bakımından yeni meydana gelmiş olmasıdır. Volkanik bir bölge olan Orta Amerika’da 250 kadar yanardağ vardır. Kıtada sık sık deprem olur. Bölgedeki bütün önemli şehirler hemen hemen deprem kuşağı üstünde bulunurlar.

Orta Amerika’da dağların yamaçları denize doğru uzandığından akarsular sadece kıyı ovalarını sular ve en kısa yoldan denize dökülür. Bundan dolayı bölgede mühim denebilecek akarsu yoktur.

Bölgenin başlıca gölleri : Nikaragua sınırları içerisinde batıda bulunan Managua ve Nikaragua gölleridir.

İklimi ve Bitki Örtüsü

Orta Amerika’da tropikal iklim görülür. Rüzgarlar bölgede devamlı tesirlidir. Bu yüzden kıyı bölgelerinde ılıman iklim hakimdir. Bölgedeki vadilerde de ılıman iklim görülürken, yüksek bölgelerin iklimi soğuktur.

Orta Amerika’da iklime bağlı olarak bilhassa tropikal ürünler yetişir. Kahve ve muz bölgenin başlıca ürünleridir. Karayib Denizine doğru olan kısımlar balta girmemiş sık ormanlarla örtülüdür. Bu ormanlarda bol miktarda kauçuk, maun, sedir ve palmiye ağaçları vardır.

Orta Amerika’nın en çok rastlanan hayvanları maymun ve papagandır. Bölgenin kuzey kısımlarında yabani olan kurt, geyik, tavşan, sincap gibi hayvanlara rastlanır.

Ekonomi

Orta Amerika, Kuzey Amerika gibi maden bakımından çok zengindir. Bölgenin bir çok yerinde bol mikdarda altın, gümüş, bakır, kalay, kurşun, demir, çinko ve kömür çıkarılır.

Orta Amerika’nın ekonomisi büyük ölçüde tarım ve hayvancılığa dayanır. Bölgede elde edilen ciklet hammaddesi ve şeker ihracı sayesinde gelir sağlanır. Hindistan cevizi yetiştirilmesi ve arıcılık ileri metotlarla yapılır. Ayrıca çok mikdarda muz yetiştirilir. Orta Amerika’nın çoğu yerlerinde sığır beslenir.

Bölgenin iç ulaşımı yetersizdir. Bunda bölgenin yüksek ve engebeli olmasının büyük rolü vardır. Taşımacılık daha ziyade hayvanlarla, dış ticaret ise denizyolu ile yapılır.

Güney Amerika tarihi nedir? Güney Amerika fiziki yapısı, ekonomisi ve özellikleri!

Yaklaşık olarak 17.832.000 kilometrekaredir. Kuzey-güney doğrultusunda 7200 km uzunluğunda, doğu-batı doğrultusunda 5300 km genişliğindedir. Kıtada belli başlı dört yüksek bölge vardır. Bunlar; And ve Guyena dağları ile, Patagonya ve Brezilya yaylalarıdır. And Dağları, dünyanın en uzun sıra dağlarıdır. Güney Amerika’nın batı kıyılarını tamamen çevirirken, Bolivya platosu denen yüksek bir bölgeyi meydana getirirler. En yüksek tepe olan Aconcagua, Bolivya sınırları içerisinde ve denizden 6969 m yüksekliktedir. Tepelerinde bir çok göl vardır. Bunların en büyüğü Peru-Bolivya sınırındaki Titicaca gölüdür. Güney Brezilya’daki İguassu ve Paraguay’ın güney sınırını çizen Parana Irmakları su debisi fazla olan ırmaklardır.

İç bölgelerde bulunan Amazon Irmağı ise, dünyanın saniyede en fazla su taşıyan ırmağıdır. Amazon bölgesi uzun ve tropik ağaçlarla kaplıdır. Bu bölgenin bir çok yeri de bataklıktır.

Güney Amerika göller bakımından fakirdir. Bunların en büyükleri Titicaca ve Poopo gölleridir. Her ikisi de denizden bir hayli yüksektir.

İklimi ve Bitki Örtüsü

Güney Amerika’nın yer şekillerinin farklılık göstermesi kıt’ada çeşitli iklim tiplerinin bulunmasına sebep olur. Ekvator tipi, tropikal, ılıman ve soğuk iklim görülür. Amazon bölgesi, kuzeydoğu ve kuzeybatı kıyılarıyla Şili’nin güneybatısı bol yağış alan bölgeleridir. Kıtanın güneydoğu bölgelerinde denizin tesiriyle en soğuk ayda bile sıcaklık sıfır derecenin üstündedir. Kıtanın doğu ve batı kıyılarında Okyanus akıntıları iklimi etkiler. Peru akıntısı kıtanın güneybatı kıyısını soğutur.

Amazon havzası, “Selva” denilen büyük tropikal ormanlarla örtülüdür. Ormanlar çok geniş bir alana yayılmıştır. Bu ormanlarda kauçuk, ceviz ağaçları ve sert odunlu ağaçlar vardır. Kıta diğer ağaç çeşitleri bakımından da çok zengindir. Patagonya’da bozkır bitkileri, Amazon havzasının güneyindeki ormanlarda da bol mikdarda çam ağacı bulunur. Şili, çam ve yaprakları dökülen ağaçların meydana getirdikleri sık ormanlarla kaplıdır.

Güney Amerika’da çok çeşitli hayvan türleri bulunur. Memelilerden, jaguarlar, pumalar, maymunlar, tapirler ve kan emen yarasalar gibi vahşi hayvanlarla, sürüngenlerden yaygın olarak görülen boa yılanları, zehirli yılanlar ve timsahların çeşitli türleri sayılabilir. Kıta, kuş türleri bakımından da zengindir. Ayrıca bilhassa güney bölgelerde çeşitli gayeler için “Lama” denilen bir hayvan yetiştirilir.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Güney Amerika kıtasının nüfusu yaklaşık 300 milyonun üzerindedir. Kıtanın kuzeyindeki kıyı bölgelerde küçük topluluklar halinde Cariblar ve Aramak yerlileri yaşarlar. Kıtanın yerlileri, an’anelerini ve hayat şekillerini devam ettirmektedirler. Güney Amerika nüfusu zenci ve beyazlardan müteşekkildir. Kıtada fakirlik yaygındır. Dünyadaki beslenme yetersizliği görülen belli başlı bölgelerden biri de burasıdır.

Ekonomi

Güney Amerika’nın toplam üretiminin yarısını tek başına Brezilya gerçekleştirir. Onu Arjantin ve Venezuela takib eder. Arjantin’de bol mikdarda büyük ve küçük baş hayvan beslenir. Brezilya kahve yetiştirmede dünyanın önde gelen ülkelerindendir. Kıtada liman inşası ileridedir. Arjantin deniz yoluyla çok mikdarda tahıl ve et ihraç eder. Venezuela, dünyanın en önemli petrol yataklarından birine sahiptir. Ayrıca, Arjantin, Brezilya, Ekvador, Peru ve Kolombiya’da petrol yatakları bulunmuştur. Kıtanın en önemli yer altı kaynağı kolombiyumdur.

Güney Amerika’da bilhassa kıtanın batı kısmı demiryolu yapımına müsait değildir. Çok zor şartlar altında demiryolları inşa edilmiştir. Demiryolları yapımındaki güçlük yüzünden su yollarından büyük ölçüde istifade edilir. Nakliyatın büyük bir kısmında uçak kullanılır. Hemen hemen her şehirde hava alanları vardır.

Kuzey Amerika tarihi nedir? Kuzey Amerika fiziki, ekonomik ve tarihi özellikleri neler?

Kanada’nın kuzeyinden başlayıp Orta Amerika’nın sınırında Panama Cumhuriyeti’ndeki Punta Mariato noktasına kadardır. Yüzölçümü kıta yüzölçümünün dörtte biri kadardır. Bu adaların toplam yüzölçümü 23.491.000 kilometrekaredir. Dünyanın en büyük adası olan Grönland bu kıtadadır. Kıyılarında çok ada ve yarımada vardır. Bunların yüzölçümü kıta yüzölçümünün dörtte biri kadardır. Bu adaların toplam yözölçümü dört milyon kilometrekareyi bulur.

Kuzey Amerika’da ne zamandan beri hayatın var olduğu bilinmemektedir. Ancak ilk olarak 25.000 yıl kadar önce Kızılderililerin Asya’dan Kuzey Amerika’ya göç ettikleri ileri sürülmektedir. Eskimolar ise 605 sene önce Kuzey Amerika’ya gelip yerleşmişlerdir.

Kuzey Amerika’ya Avrupa’dan ilk gelen İskandinavyalılar, Grönland’a yerleşmişlerdir. Günümüzde Grönland dışında Avrupalıların yerleştiği kolonilerin hepsi bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir.

Fiziki Yapı

Kuzey Amerika yapısı bakımından tabanı kuzeyde olan bir ters üçgene benzer. Kuzey-güney doğrultusunda 6440 kilometre uzunluğunda ve Doğu-batı doğrultusunda 7889 km genişliğindedir. Kıt’anın Güney Amerika’ya bağlanan bölgesi körfezlerle çevrili olup, bunların en uzunu Meksika Körfezidir.

Kıtanın en bariz özelliği, belkemiği sayılan Kayalık dağları ve batı kıyılarında Alaska’dan Meksika’daki Sierra Madre Dağlarına kadar uzanarak kıvrılan “Cordillera” dağ kuşağıdır. Doğu Appalash Dağları Atlas Okyanusuna paralel olarak uzanırlar. Appalash dağlarının batısında Kanada içlerine kadar uzayan bölgenin altında ve Büyük Göllerin güneyinde verimli topraklar vardır. Kuzey Amerika’nın iç kısımlarındaki ovaların batı bölümlerine “Büyük Ovalar” adı verilir. Mississippi Vadisi de ovaların merkezi kabul edilir.

Kuzey Amerika’daki ırmakların en uzunu olan Mississippi ve Missouri, ABD’nin orta bölgesini tamamen kaplarlar. St. Lawrence Irmağı ise Atlas Okyanusuna dökülür. Birleşik Amerika ile Kanada arasında bulunan göller dünyanın en büyük gölleridir. En önemlileri; Superior, Michigan, Erie, Ontario, Huron, Winnipeg gölleridir.

İklimi ve Bitki Örtüsü

Kuzey Amerika’nın iklimi bölgelere göre değişiklik gösterir. New Mexico ve Arizona eyaletlerinin kurak çöllerinde değişik iklimler görülür. Büyük Okyanus ve Alaska Akıntısının tesiri ile ABD ve Kanada’nın batı kıyılarında yağışlı ve yazın kurak bir iklim hakimdir. Doğu kıyılarının iklimi de Golf Stream sıcak su akıntısı tarafından ılımanlaştırılır. İç bölgelerin alçak kısımlarında düzensiz bir yağış vardır. Güneyindeki körfezlerle ABD’nin Atlas Okyanusu kıyısındaki bölgeler ise her an yaz kasırgası tehlikesiyle karşı karşıyadır.

Bitki bakımından Kuzey Amerika çok zengin bir kıtadır. Grönland, Alaska ve Kanada’da tundralar bulunur. Kuzeybatı kısımların iç bölgelerinde dünyanın en büyük ağacı “Sekonya” yetişir. İğne yapraklı ağaç ormanları Kanada ve Güneydoğu ABD’nin orta kısımlarında çokça görülür. Doğudaki kıyılar ile iç kısımların en belirgin ağaç türleri kışın yapraklarını döken ağaçlardır. Kuzey Amerika’da bulunan çöllerin bitki örtüsü ise kaktüs, çalı gibi bitkilerdir. Kıtanın iç kesimlerinde ve ovaların büyük bölümünde ziraat ile uğraşılır.

AMERİKA_

Nüfusu 650 milyon
Yüzölçümü 42 milyon km2
En yüksek noktası concagua (6960 m)
En alçak noktası Ölü Vadi (deniz seviyesinden 90 m aşağı)
En uzun nehri Mississippi (6780 km Missuri ile beraber)
En büyük gölü Superior
Ortalama yükseklik 625 m

İklim ve bitki örtüsünün gösterdiği değişikliğe bağlı olarak çeşitli hayvanlara rastlanır. Batıdaki ormanlarda geyikler, kuzey bölgelerde de kutup ayısı, fok, mors gibi soğuk bölgelerin hayvanları yaşar. Kuzey Amerika’da çok sayıda timsah ve maymun da vardır. Bir zamanlar bilhassa batı ABD’de görülen yaban sığırlarının sayıları son yıllarda azalmaya başlamıştır. Ayrıca balık türleri bol bulunur. Bilhassa som balığı meşhurdur. Dünyanın en büyük ve zehirli yılanları bu kıtada yaşar.

Nüfus ve Sosyal Hayat

Kuzey Amerika nüfusu Doğu Asya ve Avrupa’da yaşayanlardan azdır. Dünya nüfusunun % 12’sini barındırır. Buna rağmen ABD’nin kuzeybatı ve Kanada’nın güneybatı bölgeleri kilometrekare başına düşen nüfus bakımından dünyada ön sıraları alırlar. Bundan başka Chicago bölgesi ve Meksika körfezine doğru olan bölgeler de oldukça kalabalıktır. Los Angeles, San Fransisco ve Mexico da Büyük Okyanus kıyısının kalabalık yerleşim yerleridir. Grönland ve Kuzey Kanada’nın içlerinde nüfus çok azdır. Nüfus hızla artmaktadır. Nüfus devamlı hareket halindedir. Nüfusun bugüne kadar hızla artmasına sebep, yapılan göçlerdir. Göçlerin büyük bir kısmı Avrupa’dan diğer bir kısmı da Afrika’dan yapılmıştır. Bugünkü hızlı artışın sebebi ise, ileri hayat şartlarıdır.

Dil ve din: ABD’de İngilizcenin, Amerikan İngilizcesi denilen çeşidi konuşulur. Kanada’da ise geçerli lisan Fransızcadır. Ancak bazı yerlerde İngilizce de konuşulur. Kuzey Amerika’nın güneyinde ve Meksika’da İspanyolca konuşulurken, Kızılderililer ve Eskimolar aralarında kendi lisanlarını kullanırlar.

Din bakımından kıta ekseriyetle Hıristiyandır. ABD halkının çoğu protestan, İspanyolca konuşulan yerlerin halkı katoliktir. İslamiyet ise gittikçe yayılmaktadır.

Ekonomi

Kuzey Amerika bakır, demir, kömür, petrol, bakımından diğer kıtalardan daha zengindir. Kıta tabii gaz ve hidroelektrik enerjileri üretiminde dünyada en önde gelir. Kuzey Amerika’da başlıca kömür yatakları ABD ve Kanada’dadır. Ayrıca zengin petrol, demir, kükürt, nikel ve uranyum yatakları vardır. Dünyanın en önemli uranyum kaynaklarından birisi de Kanada’dadır. Petrol gibi önemli madenler ABD ve Kanada’da; kurşun, çinko ve gümüş yatakları da Meksika’da bulunur.

Kanada ayrıca mısır, pamuk, arpa, pirinç üretiminde önde gelir. Et hayvanları bakımından da zengindir. Kıtanın özellikle kuzey kıyılarında ve Büyük Göller bölgesinde yaygın olarak balıkçılık yapılır.

Kuzey Amerika’da ulaşım çok ileri olup, hava, demir ve karayolları büyük ölçüde gelişmiştir. Ayrıca dünyanın en modern haberleşme sistemine sahiptir. Her gün 2000 çeşit gazete yayınlanmaktadır.

Amentü ne demek? Amentü anlamı nedir? Amentü çeşitleri nedir?

İman etmek için inanılması lazım olan esaslar. İman esaslarını kendinde toplayan kelime veya söz. İmanlı olmanın altı şartı.

Amentü kelimesinin lügat manası: “İman ettim, tasdik ettim, güvendim” demektir. Amentü’de bildirilen altı şeyin manalarını bilip, beğenip kabul eden kimseye müslüman denir. Her Müslümanın çocuğuna ezberletip, öğrettiği amentü duası şöyledir:

Amentü billahi ve melaiketihi ve kütübihi ve rusulihi vel-yevmil ahiri ve bil-kaderi hayrihi ve şerrihi minallahi teala vel ba’sü ba’del mevt hakkun eşhedü enla ilahe illallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühu ve resulühü.

Amentü’deki iman esasları altıdır:

  1. Allahü tealaya inanmak: Allahü teala, hakiki ma’bud ve bütün varlıkların tek sahibidir. Dünya ve ahiret alemlerinde bulunan her şeyi yoktan var eden ancak Allahü tealadır. Her üstünlük ve bütün kemal sıfatlar O’nundur. Bütün noksan sıfatlardan uzakdır. Zaman ve mekanlı değildir. O’nun zıddı, tersi ve benzeri, ortağı, yardımcısı, koruyucusu yoktur. Anası, babası, oğlu, kızı, eşi yoktur. O, “Bir”dir. Yani benzeri yoktur. O’nda hiç bir surette değişme olmaz. Ezeli ve ebedidir. Bütün bunlara kesin olarak inanmak lazımdır.
  2. Allahü tealanın meleklerine inanmak: Melekler, nurani varlıklardır. Diridirler, akıllıdırlar, emindirler. İnsanlarda bulunan kötülükler meleklerde yoktur. Günah işlemezler, emirlere isyan etmezler, Emrolundukları işleri yaparlar. Erkek veya dişi değildirler. Yemeleri, içmeleri yoktur. Evlenmezler. Çocukları olmaz. Allahü tealanın kıymetli kullarıdır. Meleklerin varlığını inkar etmek, onlara düşman olmak, Allahü tealaya karşı gelmek olur. (Bkz. Melekler)
  3. Allahü tealanın indirdiği kitaplarına inanmak: Peygamberlere inen kitapların hepsi haktır, doğrudur. Allahü teala bu kutsal kitapları bazı peygamberlere, melekle okutarak, bazılarına ise, yazılı olarak, bazılarına da, meleksiz işittirerek indirdi. Bu kitapların hepsi Allahü tealanın sözleridir. Ebedi ve ezelidirler. Sonradan yaratılmış değildirler. Bunlar meleklerin veya peygamberlerin kendi sözleri değildir (Bkz. Kitap ve Kur’an-ı kerim).
  4. Peygamberlere iman: İnsanları, Allahü tealanın beğendiği yola kavuşturmak, doğru yolu göstermek için gönderilmişlerdir. Bu peygamberlerin hiç bir kötü huyu, beğenilmeyecek hali yoktur. Peygamber olmadan önce ve sonra büyük, küçük hiçbir günah işlemezler. Yeni din getiren peygamberlere Resul, yeni din getirmeyip, insanları önceki dine davet edenlere Nebi denir. Emirleri tebliğ etmekte, duyurmakta ve insanları Allahü tealanın dinine çağırmakta Resul ile Nebi arasında bir ayrılık yoktur. Peygamberlere iman etmek, aralarında hiç fark görmiyerek hepsinin doğru sözlü olduğuna inanmak demektir. Onlardan birine inanmayan hiç birine inanmamış olur. Peygamberlerin sayısı belli değildir. Yüz yirmi dört binden çok olduğu meşhurdur. Bunlardan üç yüz on üç veya üç yüz on beş adedi resuldür. İlk peygamber hazret-i Adem, son peygamber Muhammed aleyhisselamdır. Kur’an-ı kerimde yirmi sekiz peygamberin ismi geçmektedir Bunlardan Zülkarneyn, Lokman ve Üzeyr’in peygamber olup olmadıkları belli değildir (Bkz. Peygamber).
  5. Ahiret gününe, yani öldükten sonra dirilmeye, ebedi bir hayatın olduğuna inanmak: Ahiretin başlangıcı insanın öldüğü gündür. Kabirde “Münker ve Nekir” adlı melekler sual soracaklardır. Kıyamet kopacak, sonra herkes dirilecek, dünyada yaptıkları her türlü kötülük ve iyilikten hesap sorulacaktır. Bütün insanlar, Sırat Köprüsünden geçecektir. Cennet iyiler (müminler) için ve Cehennem kötüler (kafir ve günahkarlar) içindir. Her ikisi de şimdi vardır (Bkz. Ahiret).
  6. Kadere, hayır ve şerrin Allahü tealanın takdiriyle olduğuna inanmak: İnsanlara gelen hayır ve şer, fayda ve zarar, kazanç ve ziyanların hepsi Allahü tealanın takdir etmesi iledir. Allahü tealanın bir şeyin varlığını (var olmasını) dilemesine kader denir. Zamanı gelince meydana gelmesine de kaza denir. Kaza ve kader kelimeleri birbirinin yerine de kullanılmaktadır.

Bu inanılacak altı şeye veya birisine  insan inanmaz ise müslüman olamaz. Çocuk bu altı şeyi öğrenmez ve inandığını söylemezse baliğ  olduğu (ergenlik yaşına geldiği) zaman Müslüman sayılmaz (Bkz. Kaza ve Kader).

Ameliyathane nedir? Ameliyathane özellikleri neler?

Alm. Operationssaol (m), Fr. Salle dé Operation, İng. Operating Theatre. Bir hastanın ameliyat yapıldığı yer. Bu yerin; ameliyat yapan doktorun (operatör) rahat çalışmasını sağlayacak, hastayı tehlikeye atmayacak ve mikrop girmeyecek şekilde inşa edilmesi ve hergün temizlenmesi gerekir. Hastahanenin diğer bölümlerinden buraya geçişler daima hijyenik (sağlığa uygun) yollarla temizlendikten sonra yapılmalıdır.

Ameliyathanede kullanılan bir çok uçucu gaz karışımı, patlayıcı olduğundan burada yapılan hareketler statik elektriğin birikmesine ve sonunda ani elektrik boşalmalarına sebeb olmamalıdır.

Ameliyata hazırlık: Hasta, hemşire ve operatör ameliyathaneye girmeden önce tamamen temizlenir. Özel ve steril eldiven, başlık, maske, ayakkabı ve elbiseler giyerler.

Hasta ameliyat odasına mikrop ve bakteri geçmiyecek şekilde yapılmış kapılardan geçirilerek alınır. Ameliyattan sonra işlemler tersine yapılır. Ameliyatta kullanılan aletler sterilize edilir. Hastaya yapılan anestezi (bayıltma) bazan ameliyathaneye girmeden önce de uygulanabilir. Bunun psikolojik yönden hastaya olumlu etkisi vardır. Ayrıca anestezinin ameliyathane dışında yapılması aynı anda anestezi yapılmış başka bir hastanın ameliyatına imkan tanır.

Temiz oda teknolojisi: Ameliyat sırasında çevredeki havada bulunabilecek bakterilerin sebeb olacağı enfeksiyonları önlemek için saf hava kullanılır. Fakat kalça eklem ameliyatı gibi derin yaraların enfeksiyonu tam önlenememektedir. Son zamanlarda ameliyathanenin havasının hepsinin sterilize olarak temin edilmesi sağlanabilmiştir. Bu teknolojiye ilaveten ameliyathane, cam bölmelerle ayrılarak, operatör haricindeki kişilerin mümkün mertebe uzakta kalması sağlanır. Sterilize hava yukarıdan ameliyat masası üzerine üflenir; oradan aşağıya doğru ve kenarlardan yukarıya doğru emilmek suretiyle tekrar dışarı atılır. Ameliyathanede insan vücudu da havayı kirletir. Bu bakımdan vücut iyice maskelenmelidir.

Bakım odası: Ameliyattan hemen sonra hasta, temiz ve uygun hararet ve nemde havası olan yoğun bakım odasına alınır. Her türlü enfeksiyona karşı hasta burada birkaç gün kalır. Bilhassa yanma hadiselerinde yara açık kalacağı için böyle bir oda zaruridir. Bu odalardan emilen hava filitrelenerek, enfeksiyonun, hastanenin diğer bölümlerine geçişi önlenir.

Ameliyat masaları: Ameliyat masası her şeyden önce basit ve kolayca temizlenebilir, yüksekliği ayarlanabilir olmalıdır. Bazı ameliyat masaları o kadar kullanılışlıdır ki, hasta, oturarak anestezi odasına girer.

Anesteziden sonra aynı masa ile ameliyathaneye alınır. Daha sonra bu masa ile bakım odasına götürülür. Ameliyat masasında istenilen diğer bir özellik de baş ve ayaklarının kaldırılıp, indirilebilmesidir. Masalar aynı zamanda röntgen çekimine müsait olmalıdır. Son zamanlarda başa, bele, kalçaya ve dize gelen kısımlar, elektrik-hidrolik olarak tek tek hareket ettirilebildiği için operatöre ameliyat kolaylığı sağlanmıştır.

Ameliyathane aydınlatması: Odanın ışıklandırılması kusursuz olmalı, ancak ışık kaynağı odanın sıcaklığını lüzumundan fazla çoğaltmamalıdır. Ameliyat masası üzerindeki aydınlatma hareketli bir lambadan sağlanmalı ve normal çalışma aydınlatmasından 20 kat daha fazla olmalıdır. Ameliyat masası muhtelif açılardan aydınlatılırsa operatörün gölgesi hasta üzerine düşmez.

Uzun süren ameliyatlarda operatör tezat renklere çok bakarsa gözü aşırı derecede yorulur. Bu sebeple operatörün gözünü alan her türlü rengi ortadan kaldırmak lazımdır. Ameliyathane koyu olmayan mat bir renge boyanmalı, metal aletler yüzey işlemine tabi tutulmuş, mat görünümlü, olmalıdır.

Ameliyathanenin gün ışığı gibi aydınlatılması lazımdır. Eskiden ameliyathanelere pencere açılmazdı. Günümüzde ise modern ameliyathanelerde gün ışığı görebilecek şekilde büyük pencereler vardır.

Ameliyat ne demek? Ameliyat neden yapılır? Ameliyatlar tarihi nedir?

Alm. Operation (f), Fr. Opération, İng. Surgical Operation. Bir operatörün teşhis veya tedavi gayesiyle hastanın vücudu üzerinde yaptığı kesme, yarma ve dikme işlemleri. Cerrahi müdahale, sirüji 1500 sene öncesinden beri aynen kullanılan ve genel bir müdahaleyi ifade eden “cerrahi” kelimesi, ameliyat tekniklerini ve bununla ilgili diğer bilgileri anlatan bir ilimdir.

Tıbbi konulardaki eski bilgilerin çoğu ameliyatlar ile ilgilidir. Eski Yunan ve Roma medeniyetlerinden yazılagelmiş eserlerde o zamanlar yapılan basit ameliyatlardan bahsedilmektedir. Yunan ve Romalılar, “Trocar” adı verilen kalın, içi delikli iğnelerle karın ve göğüs boşluklarında toplanmış sıvıları boşaltıyorlardı. Müslüman doktorlardan Zekeriyya Razi ve Ali bin İsa el Kehhal; göz ameliyatını fenni usullerle ilk defa yapan hekimlerdir.

Endülüs alimi Ez-Zehravi, otuz ciltlik tıp ansiklopedisinde çeşitli ameliyat tekniklerini ve aletlerini tarif edip, çizerek “Cerrahinin Babası” ünvanını almıştır (Bkz. Zehravi).

Ameliyatı yapan doktora genel olarak “cerrah” veya “operatör” denir. Ameliyat, başlı başına bir ihtisas işidir ve aynı zamanda büyük tecrübe ve görgü gerektirir. Defalarca ameliyatlarda bulunmayan ve bu konuda ihtisaslaşmayan bir hekim basit müdahaleler dışında yalnız başına ameliyat yapamaz.

Genel tababette apse, çıban açılması, fazla derin olmayan kesik, sıyrık ve yaralanmaları dikmek her hekimin rahatlıkla yapacağı işlemlerdir. Bunlara ameliyat değil, “küçük cerrahi müdahale” adı verilir.

Ameliyatlar tatbik edildiği organlara göre önem ve hayatiyet arzederler; yani bir mide ameliyatında ölüm oranı yüzde beş ise, beyin ameliyatlarında bu oran yüzde 30-60 olabilmektedir. Tıbbın bütün gayret ve ilerlemiş teknolojisine rağmen ameliyatta ölüm tehlikesi (mortalite) her zaman için mevcuttur.

Cerrahlar için basit ameliyatların başında apandisit, mide ameliyatları, safra kesesi ameliyatları gelir. Kemik ameliyatları, kalp, akciğer ve beyin ameliyatları büyük güçlük arzederler.

Yakın zamana kadar genel cerrahi alanı içinde sayılan birçok cerrahi dallar ayrı birer mütehassıslık haline gelmiştir. Bunlar arasında estetik cerrahi, kalp-damar cerrahisi, ortopedi, çocuk cerrahisi, beyin cerrahisi vb. sayılabilir.

Ameliyatlarda genel prensip mümkün olduğu kadar asıl organ ve dokulara zarar vermeden ve en az miktarda sun’i malzeme kullanarak yapmaktır. Ameliyat yapılacak organın durumu; ameliyatın şeklinde ve ameliyat sonrasında kötü sonuçların ortaya çıkmasında çok büyük önem taşır. Bu sebeplerden dolayı bir ameliyattan önce, bir değil bir kaç cerrahın fikir birliğinin olması gerekir. Her ameliyatı mümkün olduğu kadar o konuda ihtisaslaşmış merkezlerde yaptırmalıdır.

Zamanımızda çocuk cerrahisi ve yaşlılar cerrahisi, habis hastalıklar cerrahisinde uzmanlaşmış cerrahlar yetişmektedir. Her cerrah belli bir daldaki ameliyatları defalarca yapmak suretiyle bu sahada uzmanlaşmakta ve böylece ameliyatlardaki ölüm oranı giderek düşmektedir.