İnanılması dince zorunlu olan şeyler. Hz. Peygamber tarafından haber verilen ve her Müslümanın da iman etmesi zorunlu olan dinî hükümler. Zaruratıdiniyeden olan hükümlere iman etmek […]
Zaruratı Diniyye ne demek? Zaruratı Diniyye anlamı nedir?

Doğru Bilgi Kaynağı
Sözlük
İnanılması dince zorunlu olan şeyler. Hz. Peygamber tarafından haber verilen ve her Müslümanın da iman etmesi zorunlu olan dinî hükümler. Zaruratıdiniyeden olan hükümlere iman etmek […]
Yanılma, hata, dil sürçmesi, ayak kayması. Herhangi bir kasıt olmaksızın peygamberlerde unutma, yanılma veya hata olarak ortaya çıkan kusur. Peygamberlerin kasıtlı günah işlemeleri mümkün değildir. […]
Okuyanın hata etmesi, yanılması. Namaz kılan bir Müslümanın, namaz esnasında okumuş olduğu sure veya ayetlerde yanlışlık yapması; yanlış okuması. Zelletülkari denilen yanlışlık, kasıtlı yapılır veya […]
Güneşin tepe noktasından batıya doğru hareket etme zamanı. Zeval vakti, öğle namazının vaktini belirlemek için önemlidir. Öğle namazının vakti ise güneşin zeval vaktinden batıya doğru […]
İslam öncesi Arap geleneğinde bir kimsenin hanımına kızdığında, “Sen bana anamın sırtı gibisin.” diyerek eşini kendisine haram kılması, eşiyle karı koca ilişkisini askıya alması. Zıhar […]
Allah’a, ahiret gününe ve öldükten sonra dirilmeye inanmayan; Allah’la beraber başka tanrılar edinen; İslam’ın temel prensiplerini reddeden imansız, müşrik, mülhit, mürtet, ateist. Peygamber’e küfreden, onu […]
Allah’ı anma, hatırlama, ona dua ve ibadet etme. “(Müminlerden öyle) insanlar var ki onları ne ticaret ne de alışveriş zikrullahdan, namaz kılmaktan ve zekât vermekten […]
En son öğle namazı. Cuma namazının şartlarının yerine gelmediği yer ve durumlarda, cuma namazı kılındıktan sonra o günün öğle namazının yerine geçmek üzere tedbir olarak […]
Yüz çevirme, değ er vermeme, terk etme. Ahirette mutlu olabilmek için kişiyi Allah’ı anmaktan alıkoyacak şeylerden yüz çevirme; helalleri işleme, haramları terk etme ve ibadetleri […]
Kur’anı Kerim’in otuz dokuzuncu suresidir. Mekke’de inmiştir. Yetmiş beş ayettir. Adını, cennetlik ve cehennemlik zümreleri anlatan yetmiş bir ve yetmiş üçüncü ayetlerindeki “zümreler, gruplar” anlamına […]
Alm. Steuereinnehmer, [im isl. staat] Fr. Percepteur (m.), İng. Collector of revenues. Herhangi bir bölgede zekat, haraç, öşr ve ganimetlerin tahsili (toplanması) için İslam devleti […]
Varlığı muhakkak lazım olan, ibadet edilecek hakiki mabud olan ve bütün varlıkları yaratan. Esma-i hüsnadan yani Allahü tealanın doksan dokuz isminden ilki. Her varlığın yaratanı, […]
Alm. Verwandte (p.), Fr. Parenté, İng. Relative. Kan ve evlilik yoluyla olan hısımlık. Kan yoluyla meydana gelen akrabalıkta; anne, baba, kardeşler en önce gelenlerdir. Kardeşler […]
Alm.Vertrag (m.), Fr. Contrat (m.), İng. Contract. İki veya daha çok kişinin karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarıyla meydana gelen ve taraflara yani akde katılan […]
Yeni doğan çocuk nimetine karşılık Allahü tealaya şükretmek niyetiyle kesilen hayvan. Akika hayvanı kurbanlık hayvan gibidir. Kurban için caiz olmayan koyun, akika için de kesilmez. […]
Medineli ilk Müslümanların, Peygamber efendimiz ile yaptığı itaat ve bağlılık sözleşmeleri. Peygamberimize ilk vahyin gelmesinin on birinci senesinde, birer sene ara ile Mekke ile Medine […]
Alm. Moral, Sitten, Fr. éthique, morale, İng. Morality, ethics. İstemeden, kendini zorlamadan insanda meydana gelen meleke, yani yerleşmiş huy, seciye, tabiat. İnsanın sözleri, hareketleri ve […]
Alm. Glaubensbruder, Fr. Confrérie des fréres de foi, İng. Brother in faith, co-religions. İki Müslüman arasında Allah rızası için, dünyada ve ahirette biribirlerine yardım etmek […]
İnsanın ölümü ile başlayıp, kıyametin kopması, ölülerin tekrar diriltilmesi, Mahşer’de hesaba çekilerek işlerine ve ibadetlerine göre Cennet’e veya Cehennem’e gönderilmesi ile devam eden ebedi (sonsuz) […]
Kuvvet, kudret sahibi bir hükümdar tarafından diğer kabile, devlet veya devletlere bazı haklar tanımak ve karşılıklı hakları garanti altına almak için tek taraflı hazırlanan belge. […]
Alm. Pacta sunt servanda, Fr. Pacta sunt servanda, İng. Pacta sunt servanta. Devletlerin katıldıkları milletlerarası antlaşmalara uyma mecburiyetinde olduklarını ifade eden hukuk kuralı. Bu antlaşmaya […]
Alm. Ordentliches Prozessverfahren (n), Fr. Procedure ordinaire, İng. Ordinary judical procedure. Kanunun özel bir muhakeme usulüne tabi tutmadığı, bütün hukuk davalarında uygulanan muhakeme (yargılama) usulü. […]
Alm. Agent (m); Agentur (f), Fr. Agence (f), İng. Mercantile Agent. Kendisine verilen yetki dahilinde belli işleri yapmakla yükümlü kişi veya birimler. Ticari bir işletmeye […]
Alm. Sofortige Beschwerde, Fr. Pourvoi immédiat, İng. Urgent appeal. Ceza mahkemeleri kanununda, yargılama makamlarının ara kararlarını denetleme çarelerinden biri olan itirazın bir çeşidi. Acele itiraz, […]
Alm. Rituelle Waschung (f), Fr. Ablution (f), İng. Ritual Ablution. İslamiyette ibadetlerden önce yapılan temizlik (hadesten taharet). Abdest kelimesi; “el suyu, el yıkama suyu” anlamında […]
Alm. Abdal, Fr. Abdal, İng. Abdal. Allahü tealaya yakın sevgili (evliya) kullardan biri. Arapçada, ikisi de “karşılık, birinin yerine geçen” manalarına gelen bedel ve bedil […]
Alm. Aba, Dicker Wollstoff, Fr. Bure, Etoffe de laine, İng. Aba, Stout Coarse Woolen cloth. Yünden dokunan, sonra dövülerek veya tepilerek yapılan, kalın, kaba bir […]
Bağış. Bir malı karşılıksız olarak başkasına verme. Hibe edilen mala hediye denir. (Bkz. Hediye) Malı verenin, hibe ettim gibi âdet olan sözü söylemesi, alanın da […]
Hâinlik. Birine kendini emîn tanıttıktan sonra, o emniyeti bozacak iş yapmak; vefâsızlık, îtimâdı kötüye kullanmak, sözünde durmamak. Kibirden, hıyânetten ve borçtan temiz olarak ölen kimsenin […]
Bir şeye aşırı düşkünlük, şiddetli istek. İki aç kurt bir koyun sürüsüne girdiği zaman yaptıkları zarardan, mal ve şöhret hırsının insana yapacağı zarar daha çoktur. […]