Yine kıyametin ne zaman kopacağına dair bir soruya peygamberimizin verdiği iddia edilen cevabın da tarihsel açıdan gerçekleşmemiş olduğu ortadadır: “Bir adam Allah’ın Resulü’ne: ‘Kıyamet ne zaman kopacak?’ diye sordu. Resul sustu, sonra kucağındaki Ezdli çocuğa baktı ve şöyle dedi: ‘Eğer bu çocuk uzun ömürlü olursa iyice ihtiyarlamasına kalmadan kıyamet kopacaktır.’ Enes der ki: “Çocuk benim yaşıtımdı.”149 Buna rağmen bu sürenin çok daha uzun olacağına dair de peygamberimizin dilinden rivayet iddialarında bulunulmuştur: “Resulullah buyurdular ki: Otuz kadar yalancı deccal çıkmadıkça kıyamet kopmaz. Bunlardan her biri Allah’ın elçisi olduğunu zanneder.” “Resulullah buyurdular ki: Fırat nehri altın bir dağ üzerinden açılmadıkça kıyamet kopmaz. Onun üzerine insanlar savaşırlar. Yüz kişiden doksan dokuzu öldürülür. Onlardan her biri: ‘Herhalde savaşı ben kazanacağım’ der.”
Kur’an ayetleri bu türden rivayetleri yalanlamaktadır: “İnsanlar, sana kıyamet-saatini sorarlar. De ki: Onun bilgisi yalnızca Allah’ın katındadır.” (Ahzab Suresi 63). “…Sanki sen, ondan haberdarmışsın gibi sana sorarlar. De ki: ‘Onun ilmi yalnızca Allah’ın katındadır. Ancak insanların çoğu bilmezler.” (A’raf Suresi 187). “De ki: (Ona ait) Bilgi, Allah’ın yanındadır. Ben ancak apaçık bir uyarıcıyım.” (Mülk Suresi 26).